ALBÜMÜN KAYIT SÜRECİNDEN BAHSEDER MİSİNİZ?

Albümün kayıt süreci Çeşme Ovacık köyünde yapıldı. Orada 4 kişiydik. Baran Göksu, Umut Çetin, Can Güngör ve ben; kuşların, kazların, köpeklerin, kedilerin arasında güzel bir kayıt süreci yaşadık.

ALBÜMDE KİMLERİN EMEĞİ VAR?

Albümün prodüktörü Can Güngör. Cenk Erdoğan da 4 tane şahane aranjeyle albümün içinde yer aldı. Elif Çağlar'dan Mabel Matiz'e ve Yıldız Tilbe'ye dek şahane müzisyenlerin eserleri yer alıyor.

PEKİ ALBÜMÜN İÇİNDE NELER YER ALIYOR?

Albümün içinde 13 tane şarkı var. 1 tane de Hidden Track var. Bir Türk müziği eseri "Ah Bu Şarkıların Gözü Kör Olsun" ve Yıldız ablanın "El Adamı" şarkısı iki yeniden yorum. Onun dışındaki tüm parçalar özgün ve yeni parçalar.

ÖNCEKİ İKİ ALBÜMÜNÜZE GÖRE BU ALBÜMDE NELER DEĞİŞTİ?

İlk albümüm "Soluk", ikinci solo albümümün adı "Ütopyalar Güzeldir". Oralarda biraz daha genç, amatör (ama ben ona amortör diyorum) albümlerdi. Biraz daha kafam karışık ve arayış içindeydim. "Amansız Gücenik" müzik yazarlarının söylediğine göre olgunluk sürecimin başlangıcıymış. Ama ben tabi bilmiyorum, bundan sonra bir punk albümü de kaydedebilirim ya da daha acı verici bir arabesk albüm de... Ama sevgiyle ve büyük heyecanla yapıyorum bütün albümleri.

ALBÜMÜN TÜRÜ, TARZI NEDİR?

Aslında hiç bilmeden giriştim ama galiba pop ve arabeskten çok daha fazla beslenen, özellikle 80'ler ve 90'lar popuna ve arabeskine bir saygı duruşu niteliğinde bir albüme dönüştü giderek. Çünkü Bergen çok aklımdaydı. Geçtiğimiz yıl Sezen Aksu, Yıldız Tilbe, Onno Tunç, Atilla Özdemiroğlu'nu çok fazla dinledim . İlk albümde daha jazz ağırlıklı, ikinci albümde daha jazz ve rock ağırlıklıydı ama bu albümde biraz daha fazla pop ve arabesk tınılarını kullanmaya çalıştık ama yine de her şarkının hikayesine göre, her şarkı neyi istiyorsa o türe uğrayarak, yani yine aslında funk da duyabilirsiniz, biraz soul, biraz funk... Enteresan türler arasında yine gezinmeye çalıştık.

ALBÜMÜN İLK KLİBİ "BİLE İSTEYE"DEN BİRAZ BAHSEDER MİSİNİZ?

Albümün en melankolik ve arabesk şarkısına çekildi. Videonun özelliği az önce bahsettiğim gibi 80'ler ve 90'lardaki o güçlü, melankolik ve aşkı seven kadınların anısına ve tavırlarına saygı duruşu niteliğindeydi. Özellikle Bergen çok kafamızdaydı. Klibin yönetmeni Dağhan İş. Daha önceki bütün video kliplerimde Dağhan'la çalıştım. Çok eski bir arkadaşım, çok yetenekli bir yönetmen. Klibin en büyük sürprizi; (benim hayallerim gerçek olmuş oldu böylece) klipteki kadın şarkıcıyı Sumru Yavrucuk canlandırıyor. Ben de onun yanında ona özenen, onun genç asistanı rolündeyim. Video klipte bir pavyon ortamı yaratmaya çalıştık ve beraber çalıştığı müzisyene aşık olan ve bu aşkla yaşayan, ne kadar yaralansa da, kalbi ne kadar yansa da bundan çok zevk alan çok güçlü bir kadının hikayesi.

PEKİ BİR SONRAKİ ALBÜM NASIL OLUR?

Gelecekle ilgili aslında çok da fazla plan yapan biri değilim. Çünkü şu anın önemi ile ilgili çok düşünen biriyim. Dediğim gibi bir sonraki albüm ne olacak hiçbir fikrim yok ama çok sevdiğim isimleri yad etmeyi çok seviyorum. Müzeyyen abladan Girija Devi'ye, Meredith Monk'tan Björg'e dek bir çok müzisyene her zamana saygımı, sevgimi ve bununla ilgili düşünerek kendi müziğime oradaki sevdiklerimi yansıtarak v.s böyle bir takım kayboluşlar, arayışlar ve ortaya çıkışlar yaşıyorum.

KONSER PROGRAMINIZ NASIL GİDİYOR?

Önümüzde çok fazla konser çalacağımız aylar var. O yüzden herkesi konserlere bekleriz. Nisan ayı itibariyle de biraz ülke dışında konserler olacak. 25 Nisan'da bir Almanya konseri var ve onun çevresinde bir tur olacak. Onların tarihlerini de sosyal medya sayfalarımızdan takip edebilirsiniz.